Leyleklerin Uçuşu adlı kitaba başlamadan önce Jean Christophe Grange adını çok kez duymuştum ancak yazarın herhangi bir kitabı ile tanışmak mümkün olmamıştı. Sonunda tanışma zamanı geldi çattı ve kitabı okumaya başladım.
Leyleklerin Uçuşu Arka Kapak Yazısı
Göçmen kuşlardır Leylekler. Her bahar Avrupa’ya gelir, yaz sonunda tekrar Afrikaya doğru yola çıkarlar. Ama bu yıl geri dönmeyecekler… Louis Antioche’un kayıp leyleklerin sırrını çözmek için çıktığı yolculuk kısa sürede kabusa dönüşür. Parçalanmış cesetler, nereden çıktığı belli olmayan katiller… Arayışı onu, Bulgaristan’daki Çingene mahallelerinden işgal altındaki toprakların güneşte kavrulan kibutzlarına, Orta Afrika Cumhuriyeti’nin balta girmemiş ormanlarından Kalküta’nın arka sokaklarına kadar götürecektir. Hatta cehenneme kadar…
Sınır tanımayan bir hayal gücü, kusursuz, bir kurgu tüyler ürpertici şiddet sahneleri, nefes nefese bir gerilim: Jean-Christophe Grange’yi bu tarzın zirvesine çıkaran, “Kızıl Nehirler“i dünya çapında bir başarıya ulaştıran bu nitelikler, “Leyleklerin Uçuşu”nda da var.
Leyleklerin Uçuşu Hakkındaki Fikirlerim
İnternet ortamında satış yapan sitelerden kitapla ilgili bir çok olumlu yorum okudum ve bu yorumlara bakarak kitabı okumaya karar verdim. Bir kaç kuş bilimcinin leyleklere olan merakı ne kadar ilgi çekici olabilir? Veya leyleklerin göçünü izlemek ne kadar zevklidir? Bu basit konuyu ilgi çekici hale getirmeye çalışmış yazar ancak beni hiç sarmadı. Yazarın betimlemelerinden çok sıkıldım. Ortamı ve olayı gözümde canlandırmak isterken büsbütün senaryodan koptum. Dili çok basit, kurgu olarak da sıradan, hikayenin hiçbir yerinde ince zeka örneği göremedim.
Leyleklerin Uçuşu, Grangé’nin okuduğum ilk romanı ve de aynı zamanda son romanı. İlk romandan sonra kesip atmak istemezdim ama bu romanla bir daha Grangé okumayacağıma emin oldum. Benim gibi okumayı seven biriyseniz ve okuyacak hiçbir şeyiniz kalmamışsa ve de biri size bu kitabı hediye ederse ancak o zaman okumanızı tavsiye edebilirim.
Özetle söyleyebileceğim Leyleklerin Uçuşu, Jean Christophe Grange adını duyduğumda yüzümü ekşitmeme mani olamadığım kitaptır.