Büyük kentlerde ki bazı fakülteler istisna oluşturuyor olsa da Anadolu’da kurulmuş çoğu üniversitenin şehir dışına kurulmuş olması inkâr edilemez bir gerçektir. Çoğu askeri tesis şehir merkezinde kalmışken öğrenciler vebalıymış gibi üniversite kampüsleri şehir dışına kuruluyor.
Üniversitelerin taşralara, dağ başlarına yapılma sebebiyle ilgili iki ayrı fikrimi paylaşmak istiyorum.
Öncelikli sebep şehir merkezlerinde yüzlerce dönümlük arazi bulmanın zorluğu ve bulunsa dahi inanılmaz pahalı oluşudur. Öte yandan kampüs kurmak için gerekli büyüklükteki arazi, şehir dışında yarı fiyatına kapatılabilir. Aslında şehir merkezinde arazinin arandığını dahi düşünmüyorum. Ülkemizde klasik belediyecilik anlayışlarından birisi üniversiteyi aha şu dağın başına yapalımda şehir o tarafa doğru kaysın düşüncesidir.
Diğer bir sebebi ise her boş araziye üniversite kurup rant sağlamak amacı ile inşaat ve emlak sektörü ile kol kola hareket edilmesidir. Gerekçe olarak üniversitelerin bu taşralara kültür ve modernlik getireceği, cehaleti ortadan kaldıracağı gösterilir. Oysa ki şehirler, üniversiteleri kendilerine benzetirler. Üniversiteleri bir rant kapısı, karı kız düşürme fırsatı, öğrencileri kazıklama imkânı vs. olarak görürler.
Üniversite okutuyorum diye dağın başına çocuk yollanır mı? Öğrenci sinemayı görecek, tiyatroyu görecek, kafeleri görecek, eğriyi görecek, doğruyu görecek. Üniversite tabiki açacaksın ama Hakkari’nin dağına değil, Kastamonu’nun dağına değil. Her yere gidip üniversite kurulur mu bu bir ahlâksızlıktır. Evvela bakkal çakkal kazıklıyor çocukları, sonra ev sahibi kazıklıyor, ondan sonra altında araba pis herifler genç kızları kovalıyor.
İlber Ortaylı
Üniversitelerin şehir dışına, taşralara, dağ başına kurulması ile ilgili görüş ve düşüncelerim bu şekilde arkadaşlar. Sizlerinde destekleyen veya karşıt görüşlü fikirlerinizi duymak isterim. Görüş belirtmek ve konuya katkıda bulunmak için aşağıdaki yorum alınını kullanarak konuyu daha verimli hale getirebilirsiniz.
Sevgi, saygı ve hürmetlerimle..
7 Yorumlar
Kampüsü büyük olan ve şehir merkezinde olan üniversitelerin büyük bir çoğunluğu eski üniversiteler. Yapıldığı zamanlarda şehir merkezleri bu kadar beton yığınıyla dolu değildi. Şimdi hem merkezlerin dolu olması hemde çok pahalı olmasını göz önünde bulundurursak üniversitelerin şehir dışında kurulmasına hak verebiliriz.
Gelelim Ortaylı hocanın sözlerine…
İlber Ortaylı’nın sözüne de harfiyen katılıyorum. Neredeyse her ilde bir üniversite var ama eğitim kalitesinin ve öğrenciler için üniversite koşullarının iyi olmadığını düşünüyorum.
dağın başına üni yapılabilir ancak o üniversitenin içinde herşeyi barındıran sosyal tesisi olmalıdır.
Ünversiteye daha yolum düşmedi ancak büyüklük açısından olduğu içinde ola bilir 🙂
Bana kalırsa üniversiteler İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi büyük şehirlerde olmalı.. Aksi takdirde üniversite öğrencisine lise öğretimi vermekten ileriye gidilemiyor! Üniversite öğrencisi tiyatroya gidecek, kendini geliştirebileceği kurslara katılabilecek, büyük şehir görüp bakış açısını geliştirecek. Aksi halde lise eğitimli üniversite mezunu kazandırılıyor topluma…
Öğrenciye yolunacak tavuk muamelesi yapmaması gerektiğini öğrendiği zaman mal sahipleri, o zaman bir nebze de olsa rahatlarız.
Ben o küçük şehirlerde kurulan üniversitelerin, diye başlar devamını getirmem getirirsem sıkıntı olur. Öğrenciye acımıyorlar hocam. Öğrenciyseniz ev kirası 750 TL aile iseniz 500 TL tam bir, neyse sinirlendim yine 😀
Çok haklısın Yasin. Aynı yollardan bende geçtim. Kars’ta dahi yıl 2005 ev kirası 400 TL idi. Öğrenci olmasa şehir batacak galiba.