Bir fırtınaydı ruhumu sürükleyen. Attığım çığlıkları hiç kimsenin duymadığı, sessiz ama yıkıcı bir fırtına. Yok öyle bir şey! Ben mutlu bir insanım. Ruhum, fırtınayı dize getirmiş, abi çektirmiş. Peki bu mutluluğumu neye borçluyum? Mutluluğun formülü nedir? Hayatta mutlu olmak için ne yapmalı?
Tabii ki herkesin yaşantısı farklı. Burada klavye başında size bunu böyle yapın diyemem. Güzin abla değilim. Sadece kendi yaşantımı anlatırım. Bu anlatı, senin hayatına neresinden dokunursa orasından pay çıkarırsın kendine.
Az ve Öz İnsan
Beni hak etmeyen insanları hayatımdan çıkartmakla başladım işe. Beni düşünmeyen, sürekli ben diyen egoistlerin üzerini çizdim. Beni yönetmeye çalışanları, harcanabilir olduğumu düşünenleri attım aşağıya. Sadece işi düştüğünde arayanları görmezden geldim. Saygı ve sevgiden yoksun insanlara elveda ettim. Kurtuldum üzerimdeki yüklerden. Hayat, onlar olmadan daha güzel. Dünyada o kadar çok iyi insan var ki, onları aramak dururken neden bu insanlara katlanarak yaşayalım? Hadi sen de özgür bırak kendini.
Hayata Bakışım
Küçük olaylardan, büyük sevinçler çıkarabilmeyi başardım öncelikle. Az konuşup çok dinlemeyi becerebildim. Şikayet yerine şükür ettim, pozitif oldum. Sevgi, tutku ve paylaşmanın güzelliğini anlayabildim. Başkası için değil kendim için yaşamayı seçtim.
Mutluluğun Reçetesi
Klasik bir başlık oldu! Öyle bir reçete yok arkadaşım. Sen bu yukarıda yazılanları yaptın diye mutlu olacağının garantisi yok. Her şey kafanda bitiyor. Mutlu olmak için liste yapıp tek tek uygulama. İçinden geldiği gibi yaşa sadece. Gözlerini aç, çevrene başka pencerelerden bak. Rutininden kurtul, küçük farklılıklar yarat kendine.
Tüm bu anlattıklarımın yanında biraz da olsa para şart tabii. Düşünsene; bir lokma ekmeğe muhtaçsın. Nasıl hür yaşarsın? Nasıl pozitif düşünebilirsin? Bu konuda çok derine inmek istemiyorum. Çünkü; bu insanlar zaten yazılanları okuyamazlar. Bu yazı internet faturasını ödeyebilecek düzeyde maddi geliri olanlar için yazıldı!
1 Yorum
Aslında formül basit şunu yaparsan şu olur denilebilir ama dediğimiz şeyi önce kendimize aşılamamız gerekiyor. Kendimize söz geçiremezken başkasına faydamız dokunmaz.
“Bu yorum internet faturasını ödeyebilecek düzeyde maddi geliri olanlar için yazıldı!” 🙂