Çocuklarda zehirlenme olguları sıklıkla karşılaştığımız ciddi bir problemdir. Zehirlenen olgularda erken tanı ve tedavi hayati tehlike açısından önem taşımaktadır. Bu yazımızda, çocukluk çağı zehirlenmelerine yaklaşım konusunu ele alacağız. Ayrıca dilerseniz videoyu izleyerek de çocuklarda zehirlenme hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Zehrin Tarihçesi
İnsanlar yüzyıllardır vücutlarına giren maddelerin etkilerini gözlemlemişler ve vücutları için faydalı olanları besin , zararlı olanları ise zehir diye tanımlamışlar. “Zehir” sözcüğü ilk kez M.Ö. 1230 yılında ölümcül maddelerden hazırlanan ilaçlar ve iksirler için kullanılmıştır.
- M.S. 40 – 80: Yunanlı bilim adamı Dioscorides zehirleri kaynaklarına göre hayvan, bitki ve mineral zehirleri olarak sınıflandırmıştır.
- 1. yüzyılda: Antidot geliştirilmesi için yoğun çaba sarf edilmiş ve “moli” adındaki ilk antidot bitki zehirlenmelerine karşı kullanılmıştır.
- 16. yüzyılda: Paracelcus, zehirlenmelerde doz kavramını ilk kez dile getirmiştir.
- 18. yüzyılda: Toksikolojinin bilim dalı olarak temelleri atılmış ve zehirlere mistik yaklaşımın yerini bilimsel ve gerçekçi yaklaşım almıştır.
- 19. yüzyılda: Fransız cerrah Baron Dupuytren, toksinlerin vücut dışına çıkarılmasında mide lavajını ilk öneren olmuştur.
Paracelsus (1493 – 1541)
Tanımlama
Vücuda alındığında ya da temas ettiğinde dokuların fonksiyonlarını bozan maddelere zehir, ortaya çıkan bozukluğa ise zehirlenme denir. Zehirlenme tablosu, diğer hastalık tablolarını taklit etse de doğru tanı; iyi bir anamnez, dikkatli fizik muayene, laboratuvar ve klinik görünüm ile konabilir.
Çocuklarda Zehirlenme İstatistikleri
Amerikan Zehir Kontrol Merkezi raporuna göre; 1.5 milyon çocuk, zehirlenme ön tanısıyla acil servislere başvurmaktadır. Tüm dünyada her yıl yaklaşık 45 bin çocuk, zehirlenme nedeniyle ölüyor. Ülkemizde çocukluk çağında görülen kazalar arasında zehirlenmeler; trafik kazaları, düşme ve yanıklardan sonra dördüncü gelmektedir. Yine ülkemizde en sık ilaçlar nedeniyle zehirlenmeler görülmektedir. Ayrıca 1-5 yaş arası çocuklarda sıklıkla kaza sonucu zehirlenmeler görülürken adölesanlarda ise özkıyım görülmektedir.
Zehirlenmelere Genel Yaklaşım
Hemşirenin Görev ve Sorumlulukları
- Tüm toksik madde alımları triyaj skalası KIRMIZI
- Zehirlenme ile başvuran tüm hastalar monitörize izlenmeli
- KŞ ölçülmeli
- EKG çekilmeli
- Bilinç değişikliği takibi yapılmalı
- Hastanın nöbet geçirebileceği akılda tutulmalı
- Çelişkili öykü konusunda dikkatli olunmalı
- Çocuk istismarı atlanmamalı
- Çocukluk çağında kusturma önermiyoruz
- Hekim istemine göre aktif kömür tedavisi başlatılır
- Taburculuk öncesi zehirlenmeleri önleme konusunda eğitim verilmeli
Zehirlenmenin Önlenmesi
Zehirlenmeler, diğer kaza şekillerinde olduğu gibi, tahmin edilebilir, oluş şekli anlaşılabilir ve önlenebilir kazalardır. Ülkemizde zehirlenme olasılığını arttıran unsurların başında küçük çocukların evde sık sık yalnız, kardeşiyle ya da arkadaşıyla bırakılması, ilaçların ve temizlik maddelerinin çocukların rahatça ulaşabileceği yerlerde bulunması yer almaktadır.
1- Ebeveynlerin zehirlenme konusunda bilinçlendirilmesi
Ülkemizde yapılan bir çalışmada; COVID-19 pandemi döneminde, çocukların zehirlenme ile başvuru sayılarında düşüş görülmektedir. Bu nedenle çalışma sonucunda; “ailenin çocukların yanında olması ve gözlem yapabilmesi zehirlenmeleri önleyecek temel önlem olabilir mi?” gibi bir soru gündeme gelmiştir.
2- Ürünlerin paketlenmesi sırasında alınacak önlemler
Yurtdışında yapılan bir başka bilimsel çalışmada ise ürünlerin paketlenmesi sırasında alınacak önlemler üzerinde durulmuştur.
Bu çalışma sonucuna göre: Toksik maddelerin daha güvenli paketlenmesi, daha az sayıda blister içeren ilaç paketlerinin üretilmesi gibi üretim aşamasında alınacak önlemlerin; ebeveynlere eğitim verilmesi ve kamuoyunun bilgilendirilmesi gibi çalışmalardan daha etkili olduğu gösterilmiştir.