Dün Suruç‘ta yaşanan terör olayını herkes duymuştur diye tahmin ediyorum. Yaşanan acı olaya gerek yazılı gerekse görsel medya da sık sık yer verildiği için olayın ayrıntılarını anlatmaya gerek duymuyorum. Bu yazımda daha çok terörden ve terör olaylarını manipüle ederek rant sağlayan zihniyetlerden bahsetmek istiyorum.
Halk Arasında Oluşan Görüşler
Suruç’ta yaşanan katliamdan sonra görüyorum ki hem halk arasında hemde siyasi mecralarda bir çok görüş ayrılıkları yaşanmakta, birbirlerini hedef göstermektedirler. Bazı kesimler yaşanan acı olaya olağan bir durum gözüyle bakıp PKK’da bizim gençlerimizi öldürdü düşüncesindeyken, terör olayını kınayanları da PKK sempatizanı olarak görmekte. Aslında bu görüşlerinin de kendilerini IŞİD sempatizanı yaptığını farketmeden. Tabi ki Suruç katliamını IŞİD düzenlediyse…
Bir başka görüşte olayları provakasyon amacı ile PKK’nın düzenlediği yönünde. Bu savı desteklemek için de sundukları düşünceler; hemen her eylemde şov yapmak için bulunan HDP partililerinden hiç birinin bu eylemde bulunmaması, olaydan sadece 1 dakika 28 saniye gibi kısacık bir süre sonrasında ODTÜ’de Suruç’ta Katliam Var pankartlarının açılması, olayın önceden bilindiği yönünde bir kanı oluşturmuş durumda.
Siyasi Partilerin Olayları Lehine Çevirme Çabaları
Başka bir ülkede böylesine acı bir olay yaşanması ülkede yas ilanına sebep olur. Ancak bizim ülkemizde bu acı günde dahi siyasi partilerimiz yan yana gelmeyi başaramamaktadır.
Ak Parti, her zaman ki gibi birleştirici parti olma kozunu oynarken bir yandan da sahibi olduğu medya organlarıyla dolaylı yönden olası erken seçim için oy istiyor. Örnek vermek gerekirse bugün izlediğim bir haber programında; “hükümetteki tek parti olma döneminin bitmesinin siyasi istikrarsızlığa yol açtığı bu günlerde yaşanan olaylar..” şeklinde devam eden cümleler. Burada ki amaç o kadar aşikar ki olası erken seçimde tekrar AKP’yi tek parti olarak iktidara getirmemiz isteniyor.
HDP, mazlum rolünü oynarken bir yandan da mevcut hükümetin artık kendilerini korumadıklarını, kendi başlarının çaresine bakmaları gerektiğini ve can güvenliğimizi sağlamak için halkın önlem almasını isteyerek halkı silahlanmaya teşvik etmektedir. Aynı zamanda Selahattin Demirtaş, şehit edilen uzman çavuşumuza da baş sağlığı dileyerek aslında biz yapıcıyız mesajı vermeye çalışmaktadır. Sanki PKK ile işbirliği yaparak bir çok insanı katleden kendileri değilmiş gibi!
MHP, sadece baş sağlığı dileyerek, olaylarla ilgili konuşmaya pek gerek görmemiş ve samimiyetsiz bir görüntü çizmiştir. Sanıyorum genel düşünceleri PKK ve IŞİD’in birbirlerini öldürmesinin iyi olacağı yönünde.
CHP, ben bu partinin ne yapmak istediğini çözemedim. Rüzgar nereden eserse arkasını rüzgara vermeye çalışan bir politika takip etmektedirler. Daha düne kadar sayın ABdullah Öcalan sözlerini eleştirenler, dün ki olaydan sonra Abdullah Öcalan posterleri altında yürüyüşe katılan, AKP ile koalisyon müzakeresi yapan sadece iktidara yönelmiş bir görüş ve duruş göstermektedirler.
Türkiye’de İnsanlığın Öldüğü Gün
Herkes yukarıdakileri konuşurken hiç kimse ne olursa olsun bir insanının ölümü hak etmediğinden bahsetmiyor. Ölenler PKK sempatizanıymış(!) Soruyorum size sizden farklı bir görüşü savunduğu için insan ölmeyi hakediyor mu? Bu insanlar dağa çıkmamış size silah doğrultmamış hayalleri olan öğrenciler, kendinize gelin efendiler. Bu ölümleri siyasi amaçlarına alet edenlere lanet olsun! Terörün her türlüsünü lanetliyorum.
4 Yorumlar
Yahu sen vatan hainlerine acıdıktan sonra en vatansever partiye oy atsan ne yazar atmasan ne yazar? Zaten bunlara bu şekilde yüz verdiğimizden tepemize çıktılar. Demokrasi, insan hakları diye diye tepemize çıktılar. Böyle diye diye sokağın ortasında çarşı iznine çıkan sivil askerlerimizi şehit etme cesareti buldular. Suruç ‘ta geberen i*tler çok daha önceden gebertilmeliydi. Savaş her daim olacak, barış ise olmayacak. PYD Suriye ‘nin kritik noktalarında bulunan Türkmenler ‘i göçe zorluyor. O bölgeleri ele geçirmiş. PKK desen artık devletimizden korkmuyor her gün şehit haberleri geliyor. Sen daha neyin kafasındasın? Birleştiricilik yalan, devlete bırak kurşun sıkmayı siyasi-sözel saldırı yapanları bile vatan hainliğinden asacaksın. İşte o zaman ne terör kalır ne de başka birşey. Git Hakkari ‘de sokağın ortasında söyle bakalım ben barışçıl bir insanım Türk Kürt kardeştir PKK kalleştir de bakalım sen ordan sağ çıkabiliyo musun?
Doğu ‘nun minimum % 70 veya daha fazlası PKK ‘ya laf ettirmez. Sen bu adamlarla mı barış yapacaksın? Lan Hakkari ‘ye bile hava alanı yaptı bu devlet hala ne istiyorlar? Sen oraya hava alanı değil 10 tane hava alanı yapsan gene gözleri topraklarımızda olacak.
Bırakın bu kardeşlik, insan hakları ayaklarını gerçeği görün. Kalleşle barış olmaz. Bebek katilleri ve onun şakşakçılarıyla barış olmaz. En kısa zamanda gerçek şeriat gelmeli ve tüm hainler(dağdaki, şehirdeki, tvdeki, siyasetteki tüm hainler) idam edilmelidir.
Üff ne kadar sığ düşünceli kafa tascı bir zihniyete sahipsin ya. Sizin gibi insanlar var oldugu için savaş var bu dünyada. Cahille tartışmaya hiç gerek yok.
Hep haberlerde “farklı görüşlü öğrenciler” şeklinde yapılan saçma ibareyi sende yazmışsın. Farklı görüşlü kişiler yok. Vatanseverler ve vatan hainleri var. Orada geberen pisliklerin ne mal olduklarını çok çok iyi biliyoruz. Daha bitmedi dur, bu vatana (sanalda/gerçekte) ihanet eden herkes bedelini bir gün ödeyecek.
Sevgili Orhan kardeşim, sen yazımdan beni iki düşüncenden hangisine koydun merak ediyorum. Benim savım her zaman şudur; hangi siyasi görüşte olursanız olun ortak kaygınız vatan olsun!
Sadece düşünce suçunu kabul etmedim, bir insan farklı bir görüşte diye ölümü hak etmez. Dağa çıkan, vatanıma ve milletime silah çeken şerefsizler gebersin. Mesele beyni yıkananların ölümünü istemek değil, mesele onları doğru yola teşvik etmek.
Kişisel bilgilerimden doğduğum yere bakarsanız hangi partiye oy vermiş olduğumu da zorlanmadan tahmin edebileceğinizi düşünüyorum.