İş arkadaşlarımdan Yelit Ozar hanfendi ile kitap zevkimiz, Marc Levy’nin yazmış olduğu İlk Gün adlı romana kadar hiç uyuşmamıştı. Sonunda şeytanın bacağını kırdı ve benim de hoşlanacağım bir kitap önerdi. Teşekkürler sevgili Yelit..
İlk Gün Arka Kapak Yazısı;
“Sonsuz küçük ya da sonsuz büyük olan nedir ve her şeyin başladığı sıfır ânı nedir?”
“Ben paleoantropoloğum, müzede çalışmıyorum, bir Pierre’le, bir Antoine’la ya da bir Jérôme’la tanışma fırsatım olmadı yıllardır; çocuğum yok; severek yaptığım zor bir mesleğim var ve kınanacak yanı olmayan bir tutku yaşadığım için olağanüstü şanslıyım.”
“Adım Adrianos, annemin doğduğu kasaba hariç, uzun zamandır ‘Adrian’ diyorlar bana. Astrofizikçiyim, uzmanlık alanım, Güneş sisteminin dışındaki yıldızlar. Dünya yuvarlaktır, uzay bükülüdür ve evrenin sırlarını kavramak için yolculuk etmeyi, en iyi gözlem noktasının, büyük kentlerin uzağındaki zifirî karanlığın peşine düşüp gezegeni en ücra köşelerine kadar, hiç durmadan, bir baştan bir başa dolaşmayı sevmek gerekir. Sanırım, beni bunca yıldır, insanların çoğunun yaptığının tersine bir ev, bir eş ve çocuklara sahip olmaktan alıkoyan, rüyalarımdan hiç çıkmayan o soruya günün birinde bir yanıt bulmak umudu oldu: Gündoğumu nerede başlar?”
İki idealist biliminsanıydılar… İki eski sevgili… 15 yıl sonra karşılaştıklarında ikisinin de yaşamında sadece bilim vardı… Aşk tekrar araya girdi… Biri ilk insanın, diğeri ilk günün peşindeydi… Güçlerini birleştirdiler… Ama aradıklarının peşinde yalnız değildiler… Üstelik diğerleri, yollarına ölüm tuzakları kurmaya başlamıştı bile…
İlk Gün Kitabı Hakkındaki Fikirlerim;
Biri ‘İlk Gün’ü merak eden Astrofizikçi, diğeri ‘İlk İnsan’ı merak eden Paleontolog. Güçlerini birleştirip voltran oluşturuyorlar. 🙂 Gizemli bir taşın kaynağının peşine düşüp dünyayı dolaşıyorlar. Arkalarından da tehlikeler takipte. Bilimsel bir macera romanı.
Aşk, macera ve bilim o kadar güzel iç içe geçmiş ki, sayfaları bir biri ardına çevirip okumaktan kendinizi alamıyorsunuz. Öyle etkilenmişim ki, kitabı bitirir bitirmez hiç ara vermeden Marc Levy’nin devam niteliğindeki kitabı İlk Gece‘yi okumaya başladım.